Ara

23 Aralık 2020 Çarşamba

Gözleri -Edip Cansever





Sanki hiçbir şey uyaramaz
İçimizdeki sessizliği
Ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey
Gözleri getirin gözleri!.

Başka değil, anlaşıyoruz böylece;
Yaprağın daha bir yaprağa değdiği
O kadar yakın, o kadar uysal
Elleri getirin elleri!.
Diyorum, bir şeye karşı komaktır günümüzde aşk;
Birleşip salıverelim iki tek gölgeyi..

20 Aralık 2020 Pazar

Ayrılık Sevdaya Dahil -Atilla İlhan-




Açmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın

En görkemli  saatinde yıldız alacasının

Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde kader

Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın

Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları

Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan

Onu çok arıyorum, onu çok arıyorum

Her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları

Bir yerlerde yıldırım düşüyorum

Ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan

Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu

Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar, yaseminler unutulmuş

Tedirgin gülümser

Çünkü ayrılıkta sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili

Hiçbir anı tek başına yaşamazlar

Her an ötekisiyle birlikte her şey onunla ilgili

Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar

Gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu

Yıldızlar inanılmayacak bir irilikte

Yansımalar tutmuş bütün sahili 

Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil

Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil

Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık

Hava ağır, toprak ağır, yaprak ağır

Su tozları yağıyor üstümüze

Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır?

Eflatuna çalan puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı

Karanlık çöktü denize

Yalnızlık çakmak taşı gibi sert, elmas gibi keskin

Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin

Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan

Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince

Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice

Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak

Bir türlü çözemedikleri bu ölü gezegenin soğuk tenhalığına

Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle

Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız

İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız

Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi

Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı

Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ


14 Aralık 2020 Pazartesi

Kar -Ahmed Muhip Dranas-

https://www.youtube.com/watch?v=gJEJ7nBnpVg


Kar yağan üstümüze geceden,

Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,

Ormanın uğultusuyla birlikte

Ve dörtnala dümdüz mavilikte

Kar yağıyor üstümüze, inceden.


Sesin nerede kaldı, her günkü sesin,

Unutulmuş güzel şarkılar için 

Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,

Rüzâr gibi tâ eski Anadolu'dan 

Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!


Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!

Uyandırmayın beni, uyanamam.

Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,

Allah aşkına, gök deniz aşkına

Yağsın kar üstümüze buram buram...

Buğulandıkça yüzü her aynanın

Beyaz dokusunda bu saf rüyanın

Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış

Sırf unutmak için, unutmak ey kış!

Büyük yalnızlığını dünyanın

13 Aralık 2020 Pazar

Hayatımda İlk Kez -Cemal Süreya-




Hayatımda ilk kez biri bana

"Kendine çok dikkat et" dedi.

Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde..

Rastgele yürürken aklına geleyim

Sızlasın için...

Zaman sen olmayınca geçmiyor,

Sen olunca da yetmiyor..

Üşüyorsan söyle,

Seni bir kat daha seveyim. 

Bak!

Papatya mevsimi geldi.

Mevsimlerden papatyayı severim.

Sonra seni

Sonra yine seni

Ve hep seni...

Kimse istemez mutlu olmayı

Ama mutsuzluğa da var mısın?

Çık gel bir kez daha

Çık gel bir kez daha

Beni bozguna uğrat

Ben güzel değil miyim?

Neden kuş koymuyorlar yoluma?

Ben sana kızsam,

Kendime küserim..

En çok sesini aradım.

Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydi..

Gözlerini sildi zaman

Dedim ya.. Eylüldü

Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

Sonra dalgalar geldi dile

Sonra mavilik aldı her yerimizi

Nasıl hatırlıyorsan dünyayı, öyle

Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu

Namussuz bir çağ bu biliyorsun

Hasret kalmışız yüreği güzel insanlara

Bazen sadece yorgun oluyor insan.

Ne küs, ne yalnız, ne de aşık...

Ama sen yine de gitme

Gidersen peşinden gelmem

Ama kalırsan,

Bu masalın sonunu birlikte öğreniriz.

Meğer ne çok canı yanarmış insanın,

Baktığı yerde göremeyince görmek istediğini

Birgün aklına gelecek olursam,

Bana şiir ısmarla

Eylülü konuşalım.  

Yerçekimli Karanfil -Edip Cansever-




Biliyor musun? az az yaşıyorum içimde

Oysaki seninle güzel olmak var

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda

Midemdi, aklımdı şu kadarcık kalıyor.


Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte

Sen bir başkasına veriyorsun daha güzel

O başkası yok mu? bir yanındakine veriyor

Derken karanfil elden ele..


Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil

Bak nasıl, beyaza keser gibisin yedi renk

Birleşiyoruz sessizce.

Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla -Füruğ Ferruhzad-

Kim vurduya gitti aşkımız Faili meçhul değilse nefsi müdafaadır.. Ellerimizde ki kelepçenin anahtarı sende Kavgamızın tek seyircisi bu şehir...